Umre ibadetinin hem kendisi hem de tüm seyahat süreci genç-yaşlı herkes için yorucu olabilmektedir. Umre seyahatinin en karakteristik özelliği sıcak bir iklimde uzun yürüyüşler gerektirmesidir. Bu sebeple yürüyüş kondisyonuna sahip olmak bu ibadeti kaliteli bir şekilde yapmanın önemli bir ön şartıdır.
Umre kararı verdikten sonra, yolculuk öncesindeki bir ay içerisinde günlük yürüyüşlere başlamak orada bu ibadeti hakkını vererek yapmanızı sağlayacaktır. Eğer düzenli bir spor etkinliğiniz yok ise günlük yürüyüşlere kısa mesafeler (1-2 km) ile başlayıp mesafeler ve tempo giderek uzatılabilir (5-6 km).
Yürüyüş yaparken ayak ve diz sağlığına da dikkat etmek gerekir. Uygun bir ayakkabı ya da terlik seçimi önemlidir.
Umre süresince gerek hava koşulları, aşırı klima kullanımı ve yoğun kalabalık nedeni ile enfeksiyonlara yatkınlık artmaktadır. Gerek üst solunum yolu ve sindirim sistemi enfeksiyonları gerekse de deri enfeksiyonları ile sık karşılaşılmaktadır. Bu sebeple gitmeden önce soğuk algınlığı, ağrı kesici, öksürük, pişik ve ishal için ilaçlar temin edilip götürülmeli. Bunların yanında eğer kronik olarak kullanılan ilaçlar varsa (diyabet, hipertansiyon, vb.) orada kalınacak süre boyunca yeterli olacak miktarda bulundurulmalıdır. Covid-19 ile ilgili hususlara ayrıca dikkat edilmelidir.
Suudi Arabistan’a umre amaçlı girişlerde zorunlu tutulan Meningokok Menenjiti aşısı seyahat tarihinden en az 10 gün önce yaptırılmış olmalıdır. Bunun yanında isteğe bağlı olarak grip aşısı yapılması özellikle kronik hastalıkları olan yetişkinler için faydalı olabilir. Suudi Arabistan’a seyahat etmeden önce gereken aşılar ile ilgili detaylı bilgiye Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün Seyahat Sağlığı sayfasından ulaşabilirsiniz.
Koronavirüsler, hayvanlarda ve insanlarda hastalığa neden olabilen büyük bir virüs ailesidir. Birkaç koronavirüsün insanlarda, soğuk algınlığından, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. 31 Aralık 2019 da Çin, Hubei eyaletinin Wuhan şehrinde etiyolojisi bilinmeyen pnömoni vakalarını Dünya Sağlık Örgütüne bildirmiştir. 7 Ocak 2020’de etken daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni bir koronavirüs (2019- nCoV) olarak tanımlanmıştır. Daha sonra 2019-nCoV hastalığının adı COVID-19 olarak kabul edilmiş, etken virüs SARS CoV’e yakın benzerliğinden dolayı SARS-CoV-2 olarak isimlendirilmiştir. Bu hastalıkla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Orta Doğu Solunum Sendromu Koronavirüsü (MERS-CoV) son yıllarda tespit edilen tehlikeli olabilen bir virüstür. Özellikle uzamış öksürük ve ateş durumlarında akla gelmesi ve bir sağlık kurumuna başvurmayı gerektiren bir hastalıktır. Bu hastalıkla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.